Dağcı Aron Ralston'un başından geçenlerin gerçek hikayesi... Genç bir dağcı olan Aron, Utah yakınlarında büyük bir kaya parçasının arasına sıkışır. 5 gün boyunca kolu kayaya sıkılmış, susuz ve aç kalan Aaron, arkadaşlarını, sevgilisini (Clémence Poésy), ailesini ve yolda kazadan tam önce karşılaştığı iki dağcı kızı (Amber Tamblyn ve Kate Mara) hatırlamaktadır. 5 gün boyunca yaralı halde sıkışıp kalma hali ve içsel sorunlarıyla karşılaşmak zorunda kalan Aaron aynı zamanda cesareti ve kendisini metrelerce derinlikteki bu beladan kurtarmaya yarayacak tüm yönleriyle de yüzleşir. Hayatı için bir çeşit tuzağa dönüşen bu olayda Aron, soğukkanlı olması gereken şoke edici bir çözüm yolu bulur.

Tessa Scott (Dakota Fannig), lösemi hastalığına yakalanmış, gördüğü dört yıllık kemoterapi tedavisinin ardından doktorlar tarafından iyileşemeyeceği yönünde teşhis konulmuş gencecik bir kadındır. Ölümü kabullenen çaresiz Tessa son günlerini hastanede tedavi olarak ya da acı çekerek geçirmeyi istemez. Bu süreci sevdikleriyle birlikte olabileceği hayat dolu anlarla değerlendirmeye karar veren genç kadın ölmeden önce yapmak istediklerini sıraladığı bir liste hazırlamaya koyulur, Adam (Jeremy Irvine) adlı genç bir çocuk Tessa'ya bu zor günlerinde destek olurken listeyi tamamlamasına da yardım eder.iyi seyirler

ABD İç Savaşı'nın eteklerinde bir çocuk, aranan bir adamı almak için ödül avcısı çetesi tarafından kuzeye gönderilir.

Film, Alzheimer hastalığının ilk aşamalarına girdiğini farkeden bir profesörün hikayesini anlatacak.

Bir söyleşi programı sunucusu olan Dave (James Franco) ve programın yapımcısı Aaron (Seth Rogen), Kuzey Kore'nin başkanıyla bir röportaj yapma şansı elde ederler. Ancak Kuzey Kore'ye seyahat etmeden önce CIA'in onlardan başkanı öldürmesini istemesiyle olaylar değişir.

Kocası tarafından terk edilmiş olan Terry, banliyöde yaşayıp, dik başlı 4 kızı ile baş etmeye çalışmaktadır. Bu zorlu hayat karşısında kendisini içkiye veren Terry, yan komşusu eski beyzbol yıldızı Danny ile arkadaş olur ve aralarında kimi zaman güldüren kimi zaman ise hüzünlendiren romantik bir hikaye başlar.

Stanley (Colin Firth), ünlü bir sihirbazdır. Bir yandan da öbür dünyayla iletişim kurduğunu iddia eden medyumlarının foyasını ortaya çıkarmak için yanıp tutuşmaktadır. Bunlardan bir tanesi Sophie'dir (Emma Stone). Sophie'yle zaman geçirmeye başlayan Stanley, giderek onun gerçekten ruhlarla iletişim kurabildiğine inanmaya, daha da kötüsü bu güzel kadına aşık olmaya başlar.

Hobbit serisinin 3. ve son filmi, 2014 yılının sonlarında gösterime girecek. Bu filmde Bilbo Baggins'in heyecan dolu macerası sona erecek. Bilbo ve cüceler, Erebor ve hazinesine kavuşmaya çalışacak. Ancak Sauron, Orkları'yla ve diğer tüm gücüyle Lonely Mountain'a saldıracaktır.

Sugarcreek'te Sevgiyi Bulmak türkçe dublaj izle - İyi bir beyzbol oyuncusu olan Micah Matthias geçimini bu şekilde para kazanarak sağlamakta ve mutlu bir aile hayatı var iken günün birinde eşi gizemli bir cinayete kurban gider. Eşinin ölümü ile birlikte çok büyük bir boşluğa düşen ünlü beyzbol oyuncusunu gazetecilerin bu konu ile ilgili sürekli raportaj için bakı yapması da oldukça bunalmasına neden olmuştur. Daha fazla bu duruma katlanamayan Micah Matthias küçük oğlunuda yanına alarak Sugarcreek'te sakin sessiz bir çiftlik evine yerleşir. Bu evde baba ve oğul ile birlikte Amish grubuna üye olan üç kız kardeş ile birlikte yaşamlarına devam edeceklerdir.

Before Sunrise, Before Sunset ve Before Sunset’ten oluşan üçlemesiyle sinemaseverlerin gönlünde taht kuran Richard Linklater’ın, 2002 yılından beri her sene 4 oyuncusuyla buluşarak çektiği Çocukluk'un Çekimleri 12 yıldır sürüyor.Ellar Coltrane’in canlandırdığı Mason adlı bir çocuğun ilk okul yıllarından koleje girmesine kadar olan süreçteki büyümesine tanıklık ettiğimiz film, onun bir yandan boşanmış anne ve babasıyla yaşadıklarına odaklanırken, bir yandan da Linklater’in kendi kızı Lorelei Linklater’ın canlandırdığı sinir bozucu kız kardeşi Samantha ile olan ilişkisine dikkat kesiliyor. Mason’a çocukluktan ergenliğe geçişteki 12 yıllık yolculuğunda eşlik ettiğimiz Çocukluk; bize hiç çaktırmadan deneyimin, büyümenin, değişen ve kaçan anların benzersizliğini anımsatıyor.

Lisa'nın(Witherspoon) liseden bu yana hayali hep başarılı bir atlet olmaktır. Hayatındaki tüm planları bu hayal üzerine kurmuştur. Ancak Lisa hiç ummadığı bir zamanda takımdan çıkarılır. George(Paul Rudd) ise dürüst bir işadamı olmasına rağmen, bir iftiraya uğrar ve hakkında soruşturma başlatılır. George ve Lisa'nın tanıştığı gün, her ikisinin de hayatının en kötü günüdür. Ama her şeyin tersine dönmesi, daha iyisi olması içindir.

Virginia Cleo Andrews'un tartışmalara yol açan aynı isimli kült eserinden uyarlanan "Flowers in the Attic" (Çatıdaki Çiçekler), babalarının ani ölümünden sonra anneleri Corrine (Heather Graham) tarafından büyükanne-babalarının malikanesine götürülen Dollanganger ailesinin dört çocuğunun dramını anlatıyor.Anne ve babasıyla arasını düzeltip miras haklarına yeniden kavuşmayı planlayan Corrine, bu süreç boyunca gözden uzak durmaları için çocukları malikanenin çatı katında yaşamaya ikna eder. Corrine'in çatı ziyaretleri, Bart (Dylan Bruce) ile evlendikten sonra seyrekleşir ve çocukların hayatı acımasız büyükanneleri Olivia'nın (Ellen Burstyn) akıl almaz disiplin yöntemleri ile cehenneme dönüşmeye başlar. Zaman içinde ailenin kirli tarihi tekerrür eder ve en büyük iki çocuk Cathy (Kiernan Shipka) ile Christopher (Mason Dye) duygusal ve fiziksel olarak yakınlaşmaya başlarlar.Ülkemizde "Çatı" olarak da bilinen Andrews'un ilk romanı "Flowers in the Attic", yayımlandığı 1979 yılında sadece iki hafta içinde en çok satan kitaplar listesinde zirveye oturmayı başarmıştır. Kısa sürede dünya çapında milyonlarca okuyucuyu peşinden sürükleyen Dollanganger ve Foxworth ailelerinin dramı, beş romanlık bir seri halinde anlatılır.İlk kez 1987 yılında beyazperdeye uyarlanan "Flowers in the Attic", Lifetime kanalı bünyesinde tamamen farklı bir kadroyla yeniden çekilerek bir televizyon filmi olarak bir kez daha hayat buluyor.Türkiyede'de ''Çatı'' adında kitabı çevirlen Virginia C. Andrews'un büyük ilgi uyandıran kült-klasik romanından uyarlanan ''Çatıdaki Çiçekler'', babalarının beklenmdik ölümünden sonra, acımasız büyükannelerinin çatı katında gizli kalmaya zorlanan Dollanganger çocuklarının hikayesini anlatmaktadır.Daha sonra kitap seri halde Çatı , Çatıdaki Rüzgar, Gazap Tohumları, Çatıdaki Dikenler diye devam etmişti.İki adet çatı serisi mevcut. Birinci seri ”Dollanganger ailesi serisi” : Çatı, Çatıdaki Rüzgar, Gazap Tohumları, Çatıdaki Dikenler.İkinci seri “Cutler ailesi serisi” : Çatıdaki Nefes, Çatının Sırları, Çatıdaki Çığlık, Çatıdaki Fısıltılar, Çatının Karanlığında.