New York moda dünyasının bir gün bile sıradanlığa yer olmayan parıltılı yaşamı, inanılmaz bir şatafat barındırmaktadır. Runway Dergisi'nin korku salan editörü Miranda Priestly, bu dünyanın en güçlü kadınlarından biridir.Moda dünyasının kraliçesi olan bu kadın, kendisine bir asistan aramakta. Pek çok genç kızın seçilmek için can atacağı bu göreve, herkesten çok yakın olan Andy Sachs, aslında arananın aksine, son derece sıradan bir kız. Fakat mücadeleci ruhu sayesinde karşısına çıkan bütün zorluklarla baş eder ve kariyer basamaklarını birer birer tırmanmaya başlamaktadır. Ama başarıya giden yolda yürümenin bazı bedeleri de vardır. Andy, moda dünyasında ve Miranda'nın çevresinde kabul gören bir insan olabilmeyi başarmıştır, fakat artık bütün dostları ve sevdikleri, sanki başka bir dünyada kalmışçasına yanlızdır.iyi seyirler

Avrupa sinemasının da kendi içinde ana akım nitelendirilebilecek klişelerinin, tahmin edilebilir trüklerinin, insanı yoran gereksiz minimalist örneklerinin birbiri ardına sinemada arzı endam ettiği bir zamanda Yunanistan'dan adeta sinemaya olan hevesi yeniden canlandıran bir film çıkagelmişti: Kynodontas Köpek Dişi.Belli ki komşuda çok enterasan şeyler oluyor. Kynodontas'ın yapımcılarından Athina Rachel Tsangari'nin Attenberg adlı bu filmi neredeyse Kynodontas'la iletişime geçiyor; o filmin önerdiği yepyeni bir dil'e beden'iyle karşılık veriyor. Komşunun sinema sanatına uzattığı bu zeytin dalını geri çevirmemek gerekiyor.

Askerden döndükten sonra New York'ta iş arayan Brian Flanigan (Tom Cruise), üniversite diploması olmadığından gece okuluna gitmeye başlıyor. Bu arada barmen olarak part time bir iş buluyor. Patronu Doug Coughlin (Bryan Brown) işin püf noktalarını öğretince, ikisi de şehrin en popüler barmenleri oluyorlar. Para biriktirip, işin az ama paranın çok olduğu Jamaica'ya gidiyorlar. Orada Jordan (Elisabeth Shue)'la tanışıp, ona aşık oluyor. Ancak zengin ve yaşlı biriyle ilişkiye girince Jordan onu terk ediyor.

Yapım:2009 ~ ABD Tür:Komedi Yönetmen:John Putch Senaryo:David H. Steinberg Yapımcı:Mike Elliott Görüntü Yönetmeni:Ross Berryman Süre:1 saat 33 dk Gösterim Tarihi:22 Aralık 2009 (ABD) İlk american pastası filminden on yıl sonra üc talihsiz bakire erkek, okul kütüphanesinde gezerken okulun kutsal kitabı sayılan aşk kitabını bulurlar. Başta buna çok sevinirler ama kitap oldukça yıpranmış, eksik öğütler içermekte ve anlaşılmamaktadır..

Bir tür cinsiyet komedisi seri çapkınlık ve terkedilmiş sevgili konusuna odaklanmış komedi filmi olan ‘Spread’ in başrollerini ‘Ashton Kutcher’ dahil birçok genç oyuncu süslüyor.Açılışı 17 Ocak 2009 tarihinde ‘Sundance Film Festivali’nde yapılan ve David Mackenzie tarafından yönetilen film 14 Ağustos 2009 tarihinde Birleşik Devletler’de beyazperdede olacak.iyi seyirler

Konusu:Yıl 1937 Amelia ismindeki pilotun dünyanın çevresini dolaşmaya karar vererek çıkmış olduğu yolculukta Büyük okyanus üzerinden geçerken kayıplara karışmasını konu alıyor. Amerikan asıllı bu pilotun (Amelia Earhart) garip hayatı konu edilmiştir filmimize. Başrolde 2 oscar ödülü almış olan güzel oyuncu Hilary Swanki görmekteyiz onun eşi rolünde ise Richard Gere var.2009 yapımlı.

Pastanın en müstehcen dilimi! Sansürsüz! Parti devam ediyor…Amerikan Pastası Sunar Parti Evi’yle, kolej tarihinin en eğlenceli ve seksi yılını geçirmeye hazırlanın. Dwight Stifler, kuzeni Erik, Mr. Levenstein (Eugene Levy) ve birbirinden rezil Beta House öğrencileri, pastanın en seksi, en vahşi ve en yeni diliminde sizi kahkahalara boğmak üzere biraraya geliyor.

Bir şair ve aynı zamanda alkolik olan Henry Chinaski, hayatını Los Angeles’daki barlarda her gece içerek harcamaktadır. Bir gün, kendisi gibi alkolik olan Wanda adında bir kadınla tanışır ve ona aşık olur. Henry’nin eski kız arkadaşlarına hiç benzemeyen Wanda, içmeye başlamadan önceki güzelliğinin hala farkındadır.

Amerikan profesyonel futbol liginin henüz yeni kurulmaya başlandığı 1925 yılında geçen filmin çekimleri Kuzey ve Güney Carolina’da gerçek mekanlarda yapılıyor.George Clooney filmde takımını bar köşelerinden kalabalık stadyumlara taşımaya kararlı olan yakışıklı ve girişken ruhlu futbol kahramanı Dodge Connoly rolünü üstlendi. Takımın sponsorunu kaybetmesi üzerine futbol liginin çöküşün eşiğine geldiğini gören Dodge, ünlü bir kolej futbolu yıldızını kadroya katılması için ikna etmeyi başarır. Attığı bu son adımla can çekişmekte olan futbol sporunun yeniden ülke gündemine taşınacağını ümit etmektedir.Takıma yeni katılan Carter Rutherford (John Krasinki), Amerika’nın harika çocuklarından birisidir. Aynı zamanda 1. Dünya Savaşında Alman askerlerini tek başına geri çekilmeye zorlayan bir savaş kahramanı olarak şöhret yapan Carter, futbol alanındaki eşi benzeri görülmemiş süratiyle ün yapmış yakışıklı bir sporcudur.Takıma katılan yeni şampiyon her açıdan mükemmel gibi görünmektedir ama çabuk alevlenen kişilik yapısına sahip kadın gazeteci Lexie Littleton (Renee Zellweger) hiç de öyle düşünmez. Daha önce büyük gazetelerde çalışmış olan Lexie, Carter’ın savaş kahramanlığı öyküsünde birtakım boşluklar olduğundan kuşkulanmaktadır. Lexie bu boşlukları doldurmaya ve Carter’ın sırrını ne yapıp edip öğrenmeye kararlıdır. Öte yandan iki takım arkadaşı saha dışında birbirleriyle ciddi bir rekabete girmişlerdir.Yeni kurulmakta olan profesyonel futbol liginin, bildiği ve sevdiği özgürlük ortamından çok uzaklaşmaya başladığını gören Dodge, bir yandan takım elemanlarını bir arada tutmaya çalışırken bir yandan da hayallerinin kızının gönlünü kazanmaya çalışır. Aşk ile futbolun şaşırtıcı şekilde birbirine benzediğini de keşfetmiştir. iyi seyirler

Elfriede Jelinek'in Piyano Öğretmeni adlı romanından uyarlanan film, Viyana Müzik Konservatuarı'nda öğretim görevlisi olarak çalışan orta yaşlı bir kadın üzerine kuruludur.Annesiyle aralarında sevgi ve nefret karışımı bir ilişki bulunan Erika Kohut adlı bu kadın, bir yandan saygı duyulan ve otoriter bir öğretmen görüntüsü çizerken diğer yandan karanlık arzuları ve müzik arasında ikilem yaşamaktadır. Viyana'nın kenar mahallelerindeki erotik şovlara ve film gösteren sinemalara gidip gelen Erika, anlam katamadığı hayatında bir tür kendi kendini tüketme sürecine girmiştir. Kendine o denli yabancıdır ki, bir sevgili edinememekte, geceleri parkta sevişen çiftleri gizlice seyretmekle tatmin bulmaktadır. Kendisine karşı garip bir hayranlık ve tutku duyan erkek öğrencisiyle iletişim kurmasının ardından, görünüşteki hayatı ve bastırılmış arzuları arasındaki duvar yıkılmaya başlar.iyi seyirler

Erotizmin sert bir toplum eleştirisi ile birleştiği, Cannes film festivalinde eleştirmenlerden özel ödül alan, seyircinin estetik ve entellektüel beklentilerini sonuna kadar karşılayan, baştan çıkarıcı bir film. Paris'in göbeğinde yaşayan strip-teaseci Nathalie ve barmen Sandrine, sadece erkeklere yaşam hakkı tanıyana modern hayatın acımasızlığı ile yüzyüzedirler. Sürekli kaybeden taraf olmaktan sıkılan iki kadın para, güç ve kariyer sahibi olmak için birbirlerine destek olmaya karar verirler. Hedefleri doğrultusunda doğru ya da yanlış dinlemen herşeyi yapmaya hazır olan iki kadının arasında önüne geçilmez bir cinsel çekim oluşur. Cinselliklerinin sınırlarını test eden ikili bu düzen içinde hayatta kalmak için ellerindeki silahı, seksi kullanmaya karar verirler. Erkeklerin iktidarı elinde tuttukları düzende Sandrine ve Nathalie dişiliklerini kullanarak hayal edemiyecekleri kadar yukarıya çıkarlar.iyi seyirler

Yetişkin aşkları nelerdir? İki çift tanışır ve aşık olur, kargaşa içinde birbirlerini gözden kaybederler ve sonunda pes ederler.Happy Few, Antony Cordier tarafından yönetilen bir 2010 Fransız romantizm filmi. Film, 67. Venedik Uluslararası Film Festivali'nde Altın Aslan'a aday gösterildi. 2012 yılında ABD'de sinemalarda Osiloskop Laboratuvarları ve DVD'de Four Lovers başlığı altında yayınlandı.