Açıklama:Dünyevi zevklerinden değiş herşey için yaşayan Güzel ve çekici Juliette’in öyküsünü konu alıp sinemalara uyarlamışlardır. Müthiş güzelliğiyle erkekleri kendine hayran bırakan kimsesiz Juliette, tüm zamanını yaşadığı kasabada çıplak ayak dolaşarak, aşk şarkıları dinleyip dans ederek geçirmektedir.Kasabanın zenginlerinden Mösyö Carradine’in kendisine tutkuyla bağlı olmasına rağmen gözü yalnızca genç Antoine’ı görmekte vede onu sevmektedir.

Nasyonal Sosyalist Almanya döneminde Nazi Almanya'sı için bürokrat yetiştirmek için kurulan National Political Academy (NaPolA)'deki 16, 17 yaşındaki Alman gençlerinin eğitilmesi sürecini ve Hitler'in elitlerini yetiştirilmesi sürecini ve okuldaki yaşanan olaylar..

Mi-na liseye giden annesiyle yalnız başına yaşayan bir kızdır.Hep kafasında "Hayalimdeki gerçek aşkı bulabilecek miyim?" sorusu vardır.Bir gün odasının camında gizlice sigara içerken Yeong-jae ile istemeyerekte olsa tanışmış olur ve de güzel bir arkadaşlığın başlangıcı orada olur.Peki Yeong-jae gerçekten hayallerindeki aşkı mıdır? iyi seyirler

Skandallara karıştıktan sonra,kamu gorevi yapmak için kapanmak üzere olan bir hastaneye gelen Top Star'ı konu alıyor. Hastanedeki onca hastanın arasında, idol hayatının ve müziğin önemini anlıyor.Bu filmde, Hong Ki Chung Ui adında Top Star'ı oynuyor. Gönüllülük işi sırasında ölümle savaşmalarına rağmen yeni şeyler denemekten bıkmayan hastalar tarafından iyileştiriliyor.

Yamato adındaki en popüler erkek öğrenciyi inciten Mei isimli kasvetli bir kıza. Her nasılsa, Yamato Mei'yi sever ve bir gün Yamato onu öperek Mei'yi bir stalkerden kurtarır. Öpücüğünden, aşk hikayesi başlıyor.

Olaylar 1944 yılında Nazi Almanya'sının kontrolünde Kuzey İtalya'da kurulmuş kısa ömürlü bir kukla devlet olan Faşist Salo Cumhuriyeti'nde geçer. Şehrin ileri gelen seçkinlerinden dört sefih 9 kız 9 da erkek 18 genç insanı yakalayıp bir şatoya kapatırlar. Beraberlerindeki 4 yaşlı fahişe ile birlikte bu genç kölelere bir dizi fiziksel, ruhsal ve cinsel işkence uygularlar.

2010 ABD yapımı komedi ve romantik dolu muhteşem bir film.Sitemizden online türkçe altyazılı olarak izleyebilirsiniz.iyi seyirler dileriz..

HBO yapımı ve ülkemizde de bilinen True Blood isimli vampir dizisi ile yıldızı parlayan Aleksander Skarsgard'ın başrolünde oynadığı yapım, mutlu bir hayat süren orta sınıf bir ailenin ortaya çıkan tehlikeli bir salgından korunmak üzere sığınağa kapanmaları üzerine kurgulanmış bir korku-gerilim filmi.

Hye-Young, Amsterdam’da yaşayan genç ve güzel bir ressamdır. Şehrin en işlek meydanında insanların resimlerini yaparak ve kendi tablolarını satarak geçimini sağlamaktadır. Park Yi ise, şehirde uluslar arası uyuşturucu trafiğinde önemli rol oynayan Kore mafyasının emrindeki bir kiralık katilidir. Park Yi, bir papatya tarlasında resim yaparken gördüğü Hye-Young’a aşık olur.. Onun çalıştığı meydanı karşıdan net bir şekilde gören bir daire kiralar ve hergün onu izler. Ancak kendini gösterme cesaretini bulamaz. Bunun yerine hergün saat 4:15’de onun dükkanının önüne bir demet papatya bırakıp, “çiçekler” diye bağırıp ortadan kaybolmaktadır. Bu gizemli hayranından hergün aynı saatte çiçekler alan Hye-Young, hiç görmediği bu adama aşık olmuştur. Bir gün, Hye-Young kalabalık meydanda çalışırken, tesadüfen saat 4:15’de elinde bir demet papatya ile karşısına bir adam çıkar. Ama bu adam, uyuşturucuların peşindeki İnterpol dedektifi Jeong Woo’dur ve o sırada takiptedir. Ama bunlardan habersiz Hye-Young, bu adamı kendisine hergün çiçekler gönderen, papatya tarlasında karşıya daha rahat geçebilsin diye onun için küçük bir köprü yapan katil Park Yi sanar. Dedektif Woo’da Hye-Young’a aşık olmuştur. Ama Hye-Young için tesadüfler gerçek aşkın yönünü şaşırtmış, biri katil, diğeri polis iki adamı da içinden çıkılması zor bir dönemece sokmuştur..

Zengin bir aileden gelen Nania ile sıradan bir adamın aşkını anlatan filmimiz; yaşadıkları aşkı ve zorlukları anlatıyor.

Bu film prestijli film festivallerinden birisi olarak kabul gören Sundance film festivalinde geçtiğimiz dönemde en iyi film seçildi..Gerçek bir insanlık dramı olarak da düşünebileceğimiz konusu ise şöyle : Bir ırmağın donmasından istifade ederek sürekli göçmenleri Kanada sınırından Amerika sınırına sokmaya çalışan iki kadın vardır.. Hayatlarının bir parçası haline gelen bu yardım işinden vazgeçmek isteseler de sürekli gelen göçmen insanlara yardım etme güdüsü onların peşini bırakmaz ve donmuş ırmakta bu ölümcül insan akımını sürdürürler.

Heavenly Forest, en iyi arkadaşı Shizuru'yu bulmak için Noel sırasında New York'a giden bir fotoğrafçı adı Makoto hakkında. İkisi, Makoto'nun Üniversite Giriş Törenine katılmasıyla bir araya geldi. Enfesiyet Kompleksinden dolayı, Makoto diğer insanlarını utangaç bırakma eğiliminde; ancak Shizuru onu kendisine açmayı başardı. Dostluklarından dolayı Shizuru da fotoğrafçılığa ilgi duymaya başladı ve ikisi sık sık resim çekmek için ormana gitti. Shizuru, Makoto'nun tarafında olmaktan başka bir şey istemiyor, böylece Miyuki adlı başka bir kızdan hoşlanmaya başladığında Shizuru, Miyuki'yi de seveceğine ve arkadaşı olmasına karar verdi. Bir gün Makoto, Shizuru'ya doğum gününde ne hediye almak istediğini sordu. Fotoğraf yarışmasına katılmak isteyen Shizuru, ikisinin ikisini ormanda öpüşen bir fotoğraf çekmek için bir fikri vardı. Makoto bunu yapmayı kabul etti ve ikisi ilk kez öptü. Ancak o günden beri Shizuru Makoto'nun hayatından kurtulup kaybolur.