Bulgaristan'ın Oscar adayı olan film, adını argoda "bok" kelimesinden alıyor. Zift, bir özel dedektifin suçlularla olan savaşına değil suçlunun kendisine odaklansa da, kara film tarzında bir suç filmi olarak nitelendirilebilir. "Güve", yirmi yıl hapis yattıktan sonra özgürlüğüne kavuşur. Yeni ve yabancı bir dünya olan 60'ların komünist Sofya'sında kendi benliğini bulmaya çalışır. Bir günde olanları anlatan filmde, "Güve" geçmişiyle barışmaya çalışır, ancak işkence görür, kovalanır ve gün boyunca ajanlardan, doktorlardan, bar kuşlarından, serserilerden ve mezarcılardan pek çok hikâye dinlemeye zorlanır.Zift filmi full izle,Zift filmi online izle,Zift filmi türkçe dublaj izle,Zift filmi hd izle,Zift sinemalar,Zift imdb

Hansel ve Gretel cadıdan intikam alıyor. Cadıyla ilk buluşmasından yirmi sene sonra artık bir yetişkin olan Hansel, intikam almak için ıssız ormana döner. Ne var ki onu bekleyen bir sürpriz vardır. Öldüğünü sandığı kızkardeşi Gretel hayattadır ve bir cadı avcısı olmuştur. iyi seyirler

Virginia Cleo Andrews'un tartışmalara yol açan aynı isimli kült eserinden uyarlanan "Flowers in the Attic" (Çatıdaki Çiçekler), babalarının ani ölümünden sonra anneleri Corrine (Heather Graham) tarafından büyükanne-babalarının malikanesine götürülen Dollanganger ailesinin dört çocuğunun dramını anlatıyor.Anne ve babasıyla arasını düzeltip miras haklarına yeniden kavuşmayı planlayan Corrine, bu süreç boyunca gözden uzak durmaları için çocukları malikanenin çatı katında yaşamaya ikna eder. Corrine'in çatı ziyaretleri, Bart (Dylan Bruce) ile evlendikten sonra seyrekleşir ve çocukların hayatı acımasız büyükanneleri Olivia'nın (Ellen Burstyn) akıl almaz disiplin yöntemleri ile cehenneme dönüşmeye başlar. Zaman içinde ailenin kirli tarihi tekerrür eder ve en büyük iki çocuk Cathy (Kiernan Shipka) ile Christopher (Mason Dye) duygusal ve fiziksel olarak yakınlaşmaya başlarlar.Ülkemizde "Çatı" olarak da bilinen Andrews'un ilk romanı "Flowers in the Attic", yayımlandığı 1979 yılında sadece iki hafta içinde en çok satan kitaplar listesinde zirveye oturmayı başarmıştır. Kısa sürede dünya çapında milyonlarca okuyucuyu peşinden sürükleyen Dollanganger ve Foxworth ailelerinin dramı, beş romanlık bir seri halinde anlatılır.İlk kez 1987 yılında beyazperdeye uyarlanan "Flowers in the Attic", Lifetime kanalı bünyesinde tamamen farklı bir kadroyla yeniden çekilerek bir televizyon filmi olarak bir kez daha hayat buluyor.Türkiyede'de ''Çatı'' adında kitabı çevirlen Virginia C. Andrews'un büyük ilgi uyandıran kült-klasik romanından uyarlanan ''Çatıdaki Çiçekler'', babalarının beklenmdik ölümünden sonra, acımasız büyükannelerinin çatı katında gizli kalmaya zorlanan Dollanganger çocuklarının hikayesini anlatmaktadır.Daha sonra kitap seri halde Çatı , Çatıdaki Rüzgar, Gazap Tohumları, Çatıdaki Dikenler diye devam etmişti.İki adet çatı serisi mevcut. Birinci seri ”Dollanganger ailesi serisi” : Çatı, Çatıdaki Rüzgar, Gazap Tohumları, Çatıdaki Dikenler.İkinci seri “Cutler ailesi serisi” : Çatıdaki Nefes, Çatının Sırları, Çatıdaki Çığlık, Çatıdaki Fısıltılar, Çatının Karanlığında.

Kadın bir dedektif bir takım seri cinayetleri çözmek için bir cinayet tanığı ile araştırmaya koyulur.

Üçüncü Cinayet, Hirokazu Kore-eda tarafından düzenlenen, yazılan ve yönetilen 2017 Japon yasal gerilim filmi. 74. Venedik Uluslararası Film Festivali'nin ana yarışma bölümünde gösterildi. Wikipedia

Açıklama:Film, birbirinin içine geçmiş öykülerde hayata dair ahlâki seçimleri sorguluyor, şeytanla pazarlık ediyor, bahse giriyor ve izleyeni daha önce görmediği bir karnavalın sahnelendiği zengin bir hayal dünyasına davet ediyor. Dr. Parnassus'un çeşitli numaralar sergileyen gezici kumpanyası Londra sokaklarında sihirli bir ayna yardımıyla, Dr. Parnassus'un zihni aracılığıyla gönüllü izleyicileri düşlerinin gerçek olduğu bir dünyada gezintiye çıkarmaktadır. Şeytanın ta kendisi olan Mr. Nick'le girdiği bir bahisten ölümsüzlük kazanan Dr. Parnassus, bir kadına aşık olunca yeniden bahse girer ve ölümsüzlüğünden vazgeçerek gençliğini geri alır ama MrFilm, birbirinin içine geçmiş öykülerde hayata dair ahlâki seçimleri sorguluyor, şeytanla pazarlık ediyor, bahse giriyor ve izleyeni daha önce görmediği bir karnavalın sahnelendiği zengin bir hayal dünyasına davet ediyor. Dr. Parnassus'un çeşitli numaralar sergileyen gezici kumpanyası Londra sokaklarında sihirli bir ayna yardımıyla, Dr. Parnassus'un zihni aracılığıyla gönüllü izleyicileri düşlerinin gerçek olduğu bir dünyada gezintiye çıkarmaktadır. Şeytanın ta kendisi olan Mr. Nick'le girdiği bir bahisten ölümsüzlük kazanan Dr. Parnassus, bir kadına aşık olunca yeniden bahse girer ve ölümsüzlüğünden vazgeçerek gençliğini geri alır ama Mr. Nick'in tek şartı vardır, Parnassus'un küçük kızı Valentina 16 yaşına bastığında ruhu onun olacaktır. Valentina'nın 16. yaşının yaklaşması ve kumpanyanın ilgi görmemesi Dr. Parnassus'u endişelendirirken, köprüye asılmış haldeyken kurtardıkları Tony ile her şey değişecek ve Mr.Nick yeniden bahse girmek için Dr. Parnassus'un karşısına çıkacaktır.

Tüyler ürpertici hikayede, kasabanın cenaze işleri ile uğraşmakta olan Zeb Fowler evinin arka bahçesini bir mezarlığa çevirmiştir. Çiftinin oğulları olan Bobby öyle biçimsiz bir yüze sahiptir ki sürekli bir kefenin altına gizlenerek dolaşır. Bobby sekiz yaşına geldiğinde ortadan kaybolur ve uzun yıllar sonra Fowler çifti evlerinde ölü bulunur.İkisinin de yüzleri vahşice parçalanmıştır. Kasaba halkı, Bobby’nin ölmediğine inanmaktadır. Bugün ise Fowler Cenaze Evi, kabusları süsleyecek haldedir. Mezarlık bataklığa dönüşmüş ve evin her tarafı siyah küfle kaplanmıştır. Tabutlarla dolu bu çürüyen evde, ölüm kol gezmektedir. Evin yeni sahipleri Doyle ailesi ise başlarına gelecek korkunç olaylardan habersiz Leslie ve Jonathan Doyle, iki çocuklarıyla birlikte Fowler Cenaze Evi’ne taşınır. Çok geçmeden Fowler ailesinin başına gelenleri öğrenerek ve bu evi mesken tutmuş şeytani güçler ile karşı karşıya geleceklerdir.iyi seyirler

Polonya'nın küçük bir taşra kasabasında, bir hastanenin krematoryumunda çalışan eski mahkûm Leon'un "röntgencilik" tutkusunu anlatıyor. Leon, hemşire Anna'yı gündüz hastanede gece ise evin penceresinden dikizlemektedir. Bir gece penceresinden içeri girer ve sabaha kadar Anna'nın yatağında oturur. Alışkanlık çok geçmeden saplantıya dönüşür ve Leon Anna'nın hayatına müdahale etmeye başlar: Önce sökük bir düğmeyi diker, ardından saatini tamir eder ve bunların ardı arkası kesilmez.

Dönüşüm filmi Konusu,Dönüşüm 2009 Altyazılı izle,dönüşüm - becoming türkçe dublaj izle,Dönüşüm Becoming Türkçe Dublaj izle,Yabancı film siteleri - Evli ve iki çocuklu bir yazar olan Jeanne (Sophie Marceau), evinde huzursuzluk verici değişimler olduğunun farkına varır. Kendi bedeni de değişmeye başlamıştır ama etrafındaki kimse bunları görmemektedir. Ailesi bu korkuları, yeni kitabını yazmakla ilgili stresine bağlasa da, Jeanne daha derinlerde başka bir şeyler olduğunu bilmektedir. Annesinin evinde bulduğu bir fotoğraf onu İtalya’da bir arayışa sürükler. Artık başka bir kadına (Monica Bellucci) dönüşmüş olan Jeanne, kimliği hakkındaki şaşırtıcı gerçekleri burada öğrenecektir.iyi seyirler

Yeni rahibenin kürsüden çıktığı andan itibaren Liz ve ailesi büyük bir tehlikede olduğunu bilir.iyi seyirler

Profesör James Murray, 19. yüzyılın ortalarında Oxford İngilizce Sözlüğünün ilk baskısı için kelimeler toplayan çalışmaya başlar ve Broadmoor Criminal Lunatic Asylum, Dr. William Minor'daki bir hastadan 10.000'den fazla giriş alır.