Alvin ve Lance iki çılgın otoyol işçisidir ve hayatlarını daha sakin geçirebilmek için insanlardan uzaklaşmayı tercih etmişlerdir. Orman yangınında zarar görmüş olan otoyol çizgilerini yeniden çizmek ve o bölgeyi düzenlemek için farklı bir görev ile karşı karşıyadırlar ancka bu görev çok da kolay olmayacaktır. Bir süre sonra aralarıdna bir anlaşmazlık çıkan dostlar kısa süre sonra kendilerini ıssız bir ormanda buluyor ve asıl macera bundan sonra başlıyor. Eşleri ile de arası kötü olan bu ikili için buradan kurtulmak çok da kolay olmayacak gibi görünüyor.iyi seyirler

Kanadalı bir gazeteci olan Marie, savaş sonrası mağdurların hikayelerini toplayan bir yayıncıdır. Bir gün kimin tarafından gönderildiği belli olmayan bir zarf alır; içerisindeyse Lübnan’da mülteci kampında büyütülmüş olan Filistinli Ali’nin hakkında bir belge vardır. Zarfın içeriğin, öğrenmek isteyen Marie, ofiste çalışan boyacı Lübnanlı Joseph’den yardım ister. Joseph yardım etmeyi kabul eder ve aralarında farklı bir ilişki doğar. Fakat Joseph birden bire ortadan kaybolur ve Marie geçmişte arayışına yalnız başına devam eder... Senaristliğini ve yönetmenliğini Maryanne Zéhil'in üstlendiği dram türündeki filmin baş rollerini Nathalie Coupal ve Joseph Antaki paylaşıyor.iyi seyirler

Eğer bir evliliği mahvetmek için 21 yol varsa, aşık olmak için de 21 yol vardır...Başrollerinde Armi Toivanen, Essi Hellen ve Aku Hirviniemi'yi izlediğimiz bu eğlenceli film, izleyiciyle buluştuğu yıl Finlandiya'da en çok hasılat yapan film olmuştu. Yönetmen koltuğunda ise, Johanna Vuoksenmaa oturuyor.

Eski asker Tom Petch tarafından yazılan ve yönetilen 'The Patrol', savaş aksiyon filminin panzehirini sağlıyor. Psikolojik bir dram olan film, Afgan savaşıyla hayal kırıklığına uğrayan bir grup İngiliz askeri arasındaki ilişkileri araştırıyor.

Pete Kaçınılmaz Mağlubiyet full izle,Pete Kaçınılmaz Mağlubiyet hd izle,Pete Kaçınılmaz Mağlubiyet tek parça izle,Pete Kaçınılmaz Mağlubiyet izle,Pete Kaçınılmaz Mağlubiyet720p izle

Tarak, filmler için ses efektleri yaratma takıntısı onu etrafındaki tüm konuşmalardan habersiz yapan profesyonel bir foley sanatçısı. Ailesi ve arkadaşları, değişen ses ortamıyla başa çıkmakta zorlanırken, Dr Swati saplantısının kökenini bulmaya çalışır ve sonunda tanımayı başarır. Yine de Tarak, sinema sevgisi kesilirken, duyulmamışlar dünyasının derinliklerine dalar.

Bir bankada yöneticilik yapan Frank ile, Umut vadeden bir yazar olan Patrizia'nın yolları, Paris'e gidecekleri uçağın Check-in kuyruğunda kesişir...Jessica Schwarz ve Hans Werner Meyer'in başrolleri paylaştıkları yapımda, kendilerine Fransız sinemasının başarılı oyuncularından Sandrine Bonnaire eşlik ediyor. Yönetmen koltuğu ise, Franzska Buch'a emanet.

Sıradan bir hayatı olan sıradan bir adam, gizemli bir kulübe katılır. Üyelik sadece bir yıl sürer ve bir kural vardır: hiçbir koşulda iptal olmaz. Adam, daha önce hiç yaşamadığı, çılgın aşkın daha vahşi ve çılgınca gittiği yepyeni ve heyecan verici bir dünyaya girer. Bu bir illüzyon mu yoksa gerçek mi? Şimdiye kadar kimsenin keşfetmeye cesaret edemediği dünyaya hoş geldiniz!

Sessiz bir bakıcı olan Johanna Parry, yaşlı Bay McCauley ve onun genç torunu Sabitha için yeni bir işe başlar. Sabitha'nın acımasız bir numarası, Johanna'nın Sabitha'nın yabancılaşmış babası Ken ile tek yönlü garip bir ilişkiye girmesine neden olur, ancak yeni bulduğu hırsı ve arzusu, ona garip kıyametini gerçek memnuniyete dönüştürme cesaretini verir.

Rus edebiyatının en önemli isimlerinden Dostoyevski'nin, yazdığı dönemde sert eleştirilere maruz kalan eseri Öteki'nin beyazperde uyarlamasını izliyoruz. Öteki, bir adamın yaşarken kendi "öteki"siyle tanıştıktan sonra hayatında erimeye başlayan akli sınırları ve deliliğin kontrolü ele alışını anlatıyor. Yönetmen koltuğundaysa daha önce Submarine adlı bağımsız uzun metraj filmiyle dikkatleri üzerine çeken Richard Ayoade bulunuyor.

Bir söyleşi programı sunucusu olan Dave (James Franco) ve programın yapımcısı Aaron (Seth Rogen), Kuzey Kore'nin başkanıyla bir röportaj yapma şansı elde ederler. Ancak Kuzey Kore'ye seyahat etmeden önce CIA'in onlardan başkanı öldürmesini istemesiyle olaylar değişir.

Kızını çok seven zihinsel özürlü bir baba (Ryoo Seung-Ryong), yanlışlıkla bir suçla suçlanır ve cezaevine gönderilir. Daha sonra hukuk fakültesi öğrencisi olan kızı Ye-Sung (Park Shin-Hye) babasını kurtarmak için çalışır. 1997 ; Yong-Goo kızı Ye-Seung (Kal So-Won) ile zeka özürlü olmasına ragmen mutlu mesut yaşarlar. Onlar hergün bir dükkana uğrayıp kızına sarı Sailor Moon sırt çantası alacağına dair söz veriyor. Bir gün, son sarı Sailor Moon sırt çantasının satılmakta olduğunu farkederler. Yong-Goo satışı engellemek için magaza içine gider, ama çantayı satın alan babanın tokat atmasıyla olay biter.Ertesi gün çalıştığı otaparkta sarı Sailor Moon sırt çantası almış bir kız görür. Kız çantanın satıldığı bir magazayı bildiğini söyler. Yong-Goo kızı geleneksel açık pazara kadar takip eder. Kısa bir süre sonra kız bilinçsizce yere yığılır ve Yong-Goo kıza CPR yapmaya çalışır. Yanlarından geçen bir kadın polis çağırır. Yong-Goo Çocuk kaçırmak ve cinayetle suçlanır. Ölen kızın babası da Ulusal Polis Ajansı şefidir. Yong-Goo'ya ölüm cezası verilir ve hapsedilir. Hapishanede 5 mahkumla Yong-Goo bir hücreyi paylaşır. Bir gün, Yong-Goo hapishane çete lideri So Yang-Ho (Oh Dal-Su)'nın hayatını kurtarır. So Yang-Ho minnettarlığını elinden geldiğince göstermekte ve Yong-Goo'ya her şekilde yardım etmektedir. Yong-Goo kızını görmek istediğini So Yang-Hoya söyler. Beş tutuklu bir muzice gerçekleştirmek için plan yapmaya başlarlar.